Nehrin kenarında yeni bir endüstri bölgesi kurmaya başladılar.
- They began to develop a new industrial site near the river.
Şişmiş lenf düğümleri genellikle enfeksiyon, tümör ya da iltihap barındıran bölgelerin civarında olur.
- Swollen lymph nodes are usually found near the site of an infection, tumour, or inflammation.
İnternet'te hiçbir siteye gerçek adımı vermem.
- I don't supply my real name to any site on the Internet.
Siteye bağlantı yazabilir misiniz?
- Would you be able to write down the link to the site?
Şantiyelerde, baretler her zaman takılmalıdır.
- On building sites, hard hats must be worn at all times.
Jamal şantiyeden kovuldu.
- Jamal was fired from the construction site.
Bana web sitesi yapmayı öğretti.
- She taught me how to make a web site.
Web sayfana bizim şirketin web sitesi ile ilgili bir link koyar mısın?
- Would you mind putting a link on your web page to our company's web site?
Araştırmacılar kaza yerinden delil topladılar.
- The investigators gathered evidence from the crash site.
Bir UNESCO Dünya Mirası Yeri olarak listelenen şehir merkezine bir ziyaret bir zorunluluktur.
- A visit to the city centre, listed as a UNESCO World Heritage Site, is a must.
Sizin mevkiniz kediden hoşlanan insanlara hitap ediyor.
- Your site appeals to people who are interested in cats.
Library and information school curricula must include training and introduction to siting and location issues for a new generation of library and information professionals.
Fury at plan to site homeless hostel near top Capital school.
Ine þe kyng had a sonne, his name Adellus./Dede he toke & he died, als it salle do vs./Sorow & site he made, þer was non oþer rede,/For his sonne & heyre, þat so sone was dede.
Fadil lived in a housing development near Cairo.
- Fadıl, Kahire yakınlarındaki bir sitede yaşıyordu.
Fadil lived in a housing development near Cairo.
- Fadıl, Kahire yakınlarındaki bir sitede yaşıyordu.