Elizabeth'e halasının adı verildi.
- She was named Elizabeth after her aunt.
Babam bana halasının adını verdi.
- My father named me after his aunt.
Ben, dün hiç zaman kaybetmeden teyzemi hastanede ziyaret ettim.
- I lost no time in visiting my aunt in the hospital yesterday.
Teyzemin üç çocuğu var.
- My aunt has three children.
Sami yengesiyle birlikte yaşıyordu.
- Sami lived with his aunt.
Babamın erkek kardeşinin karısı benim yengemdir.
- My father's brother's wife is my aunt.