sipersiz

listen to the pronunciation of sipersiz
التركية - التركية

تعريف sipersiz في التركية التركية القاموس.

SİPER
(Osmanlı Dönemi) Kalelerin üstünde ok ve kurşun atmağa mahsus mazgallar yanında duracak askerlerin korunmaları için insan boyunda olan ve uzaktan diş diş görünen arkalıklı duvar parçala
SİPER
(Osmanlı Dönemi) Muharebede askerin kurşun ve gülleden korunması için toprak kazılarak açılan ve ön tarafına, çıkan topraklar yığılmak suretiyle vücuda getirilen korunma yerleri
SİPER
(Osmanlı Dönemi) Mânia. Sığınak veya set arkası, duvar altı gibi kuytu yerler
SİPER
(Osmanlı Dönemi) f. Arkasına saklanılacak şey. Koruyan
SİPER
(Osmanlı Dönemi) Okun, giderken kabzayı zedelememesi için sol elin üzerine konulan âlet
siper
Korunulacak, arkasına, altına veya içine girerek saklanılacak yer
siper
Askerlerin gidiş gelişinde veya savaşta karşı tarafa hedef olmadan ateş edebilmesi için kazılmış üstü açık hendek: "Ateş yağmuru ikinci kat siperleri geçti."- A. Gündüz
siper
Güneş ve yağmurun etkisinden korunmak amacıyla şapka ve kasket gibi şeylerin önüne yapılan çıkıntı, siperlik
siper
Yağmur, güneş ve rüzgârın etkilemediği gizli, kuytu yer, dulda: "Pencereden güneş yahut rüzgâr gelirse şu siper köşeye kaçacak."- R. H. Karay
siper
Güneş ve yağmurun etkisinden korunmak amacıyla şapka ve kasket gibi şeylerin önüne yapılan çıkıntı, siperlik: "Sabahtan beri çektiği şaraplarla epeyce başı dönen meşhur kumandan tolgasının siperini geri itti."- Ö. Seyfettin
siper
(Osmanlı Dönemi) arkasına saklanılacak şey, koruyan, mânia
siper
Korunulan yer, dulda
siper
Kuytu, korunabilen
siper
Askerlerin gidiş gelişinde veya savaşta karşı tarafa hedef olmadan ateş edebilmesi için kazılmış üstü açık hendek
siper
Yağmur, güneş ve rüzgârın etkilemediği gizli, kuytu yer, dulda
siper
Okul önlügü
sipersiz
المفضلات