sing or play above the proper key, sing or play out of tune (music)

listen to the pronunciation of sing or play above the proper key, sing or play out of tune (music)
الإنجليزية - التركية

تعريف sing or play above the proper key, sing or play out of tune (music) في الإنجليزية التركية القاموس.

sharp
{s} keskin

Bu bıçağın ağzı keskindir ve iyi keser. - The edge of this knife is sharp and cuts well.

Bir köpek keskin bir koku alma duyusuna sahiptir. - A dog has a sharp sense of smell.

sharp
seçik
sharp
acı

Göğsünde keskin bir acı hissetti. - She felt a sharp pain in the chest.

O, keskin bir acı hissetti. - He felt a sharp pain.

sharp
ani (dönüş)
sharp
dokunaklı
sharp
net

Doğum günü fotoğrafları çok net. - The birthday pictures are very sharp.

sharp
diyez
sharp
diyez nota
sharp
(fiil) tizleştirmek, hile yapmak, oyunda hile yapmak, üçkâğıtçılık yapmak
sharp
{s} sek

Bir ağacı devirmek için sekiz saatim olsa, ilk altı saati baltayı bilemek için kullanırım. - If I had eight hours to chop down a tree, I'd spend the first six hours sharpening the ax.

Kahvaltımı saat tam sekizde odamda istiyorum. - I would like my breakfast in my room at eight o'clock sharp.

sharp
{f} hile yapmak
sharp
{s} ekşi
sharp
{s} sert

Çocuklara karşı çok sert olma. - Don't be so sharp with the children.

sharp
{s} kurnaz

Tom gerçekten kurnaz, değil mi? - Tom is really sharp, isn't he?

sharp
{s} keskin (gözler, görme duyusu)
sharp
(Tıp) Had
sharp
{s} dolandırıcı
sharp
{s} sivri uçlu
sharp
{s} seri
sharp
birden
الإنجليزية - الإنجليزية
{f} sharp
sing or play above the proper key, sing or play out of tune (music)
المفضلات