since, for the time being

listen to the pronunciation of since, for the time being
الإنجليزية - التركية

تعريف since, for the time being في الإنجليزية التركية القاموس.

now that
hazır
now that
şimdi

O şimdi emekli, Yves memnun ve sakin bir yaşam için sabırsızlanabilir. - Now that he's retired, Yves can look forward to a contented and placid life.

Tom muhtemelen Mary'nin John'un kız arkadaşı olduğunu şimdiye kadar anlamıştır. - Tom has probably figured out by now that Mary is John's girlfriend.

now that
için

Şimdi daha zayıf olduğum için bu kıyafete sığabiliyorum. - Now that I'm thinner, I can fit into this dress.

Artık sonbahar olduğu için geceler uzuyor. - The nights are getting longer now that it is autumn.

now that
Artık: "Now (that) İ've got a car, İ don't get as much exercise as İ used to.", "She's enjoying the job now that she's got more responsibility."
for the time
kısa bir süre için
now that
mademki

Mademki tekrar iyisin,seyahat edebilirsin. - Now that you are well again, you can travel.

Mademki Mary gitti, Tom daha mutlu. - Now that Mary has left, Tom is happier.

now that
dığından
الإنجليزية - الإنجليزية
now that
since, for the time being
المفضلات