Babam hava yoluyla dünyanın her yerine seyahat etti.
- My father traveled all over the world by air.
O, bu yaz Tohoku bölgesinde seyahat etti.
- He traveled through the Tohoku district this summer.
Tom ve Mary üç yıldır birlikte dünya çapında seyahat ettiler.
- Tom and Mary travelled together around the world for three years.
Biz ülkenin her yerinde seyahat ettik.
- We travelled all over the country.