O, konu üzerine tanınmış bir otoritedir.
- He is a recognized authority on the subject.
O tanınmış bir Amerikalı yazardır.
- That is a recognized American author.
O, şimdi en umut verici yazarlardan biri olarak tanınmaktadır.
- Now he is recognized as one of the most promising writers.
O dilbilim uzmanı olarak tanınmaktadır.
- She is recognized to be an expert on linguistics.
Onu giydiği şapkadan tanıdım.
- I recognized her by the hat she was wearing.
O kadar yoğun yandı ki çocukları onu artık tanımadı.
- She was burned so extensively that her children no longer recognized her.