Bu oyun kartları işaretlidir.
- These playing cards are marked.
Geminin bir işaretli listesi vardı.
- The ship had a marked list.
Cevap yanlış işaretlendi.
- The answer was marked wrong.
Tom bir cümleyi sarı bir fosforlu kalemle işaretledi.
- Tom marked a sentence with a yellow highlighter.
Parti belirgin bir başarıydı.
- The party was a marked success.
Onlar arasında belirgin bir fark var.
- There is a marked difference between them.