Konuşmayı bitirmeden telefonu kapattı.
- He hung up before I finished.
Kapattım ve onu tekrar aradım.
- I hung up and called her back again.
Hoşça kal demeden telefonu kapadı.
- She hung up without saying good-bye.
O, sessizce telefonu kapadı.
- She hung up in silence.
Ona özür dilemek için Susan'ı aradım fakat o, telefonu yüzüme kapadı.
- I called Susan to apologize to her, but she hung up on me.
Tom, Mary'yi ona özür dilemek için aradı fakat o onun yüzüne kapadı.
- Tom called Mary to apologize to her, but she hung up on him.