Terkedilmiş şehir, orman tarafından yutuldu.
- The abandoned city was swallowed by the jungle.
Ben, sevdiğim tek kadın tarafından terkedilmiş hissediyorum.
- I feel abandoned by the only woman I love.
Tom Park caddesinde terk edilmiş bir binada saklanıyor.
- Tom is hiding in an abandoned building on Park Street.
O, terk edilmiş bir binada saklandı.
- He hid in an abandoned building.