sikayet etmek

listen to the pronunciation of sikayet etmek
التركية - الإنجليزية

تعريف sikayet etmek في التركية الإنجليزية القاموس.

şikayet etmek
complain

That customer came back to complain again. - O müşteri şikâyet etmek için tekrar geri geldi.

Tom does nothing but complain. - Tom şikâyet etmekten başka bir şey yapmaz.

şikâyet etmek
squawk
şikâyet etmek
take action
şikâyet etmek
delate
şikâyet etmek
inform against
şikâyet etmek
1. to complain; to grouse, gripe, beef, bellyache. 2. to make a complaint against, lodge a complaint against (someone)
şikâyet etmek
bitch [sl.]
şikâyet etmek
belly
şikâyet etmek
bemoan
şikâyet etmek
to complain, to grumble, to crab, to grouch
şikâyet etmek
{f} grumble
şikayet etmek
crab
şikayet etmek
(deyim) grouse (about)
şikayet etmek
bitch about
şikayet etmek
(Dilbilim) gripe at
şikayet etmek
(deyim) enter a protest
şikayet etmek
grouch
şikayet etmek
grumble
şikâyet etmek
remonstrate
şikâyet etmek
sneak
şikâyet etmek
crab
şikâyet etmek
report
şikâyet etmek
cry out
Şikâyet etmek
(deyim) cry foul
şikayet etmek
yammer
şikayet etmek
report
şikâyet etmek
{f} bitch
şikâyet etmek
grizzle
şikayet etme
complaining

He never sees me without complaining about his wife. - Karısı hakkında şikâyet etmeden asla benimle görüşmez.

It is no use complaining about the weather. - Havadan şikâyet etmen bir işe yaramaz.

şikayet etme
grumbling
şikayet et
{f} grouse
şikayet et
{f} bitch
şikayet et
grumble
şikayet et
{f} beef
şikayet et
{f} grouch
şikayet et
bitch about
şikayet et
{f} complaining

It is no use complaining about the weather. - Havadan şikâyet etmen bir işe yaramaz.

I'm fed up with your constant complaining. - Ben sürekli şikâyet etmenden bıktım.

öfkeyle şikâyet etmek
declaim against
şikayet et
bellyache
şikayet et
complain

I told you not to play your cello late at night, but you did and now the neighbors have complained. - Sana gece geç saatlerde Çellonu çalmamanı söyledim, fakat çaldın ve şimdi komşular şikâyet etti.

Why am I the only one they complain of? They're just making an example out of me and using me as a scapegoat. - Niçin onların şikâyet ettikleri sadece benim? Onlar sadece beni örnek veriyorlar ve beni bir günah keçisi olarak kullanıyorlar.

التركية - التركية

تعريف sikayet etmek في التركية التركية القاموس.

şikayet etmek
Birinin yaptığı yanlış bir iş veya davranışı daha üst makamdakine bildirmek
şikayet etmek
Sızlanmak
Şikâyet etmek
(Osmanlı Dönemi) MEŞKÛ
Şikâyet etmek
(Osmanlı Dönemi) ŞEKVE
şikâyet etmek
(Osmanlı Dönemi) MEŞKÂ
şikâyet etmek
(Osmanlı Dönemi) TAKAHHÜL
sikayet etmek
المفضلات