She does nothing but complain.
- O, şikâyet etmekten başka bir şey yapmaz.
Tom did nothing but complain.
- Tom şikâyet etmekten başka bir şey yapmadı.
It is no use complaining about the weather.
- Havadan şikâyet etmen bir işe yaramaz.
Stop complaining and do as you're told.
- Şikâyet etmeyi bırak ve sana söylenildiği gibi yap.
It is no use complaining.
- Şikâyet etmenin bir faydası yok.
I'm fed up with your constant complaining.
- Ben sürekli şikâyet etmenden bıktım.
They do nothing but complain.
- Onlar şikâyet etmekten başka bir şey yapmıyorlar.
It is no use complaining about the weather.
- Havadan şikâyet etmen bir işe yaramaz.