In the U.S., you have the option, when you enter a restaurant, to sit in the smoking or non-smoking section.
- ABD'de bir restorana girerken seçeneğin vardır, sigara içilen ya da sigara içilmeyen yerde oturmak.
I asked for a seat in the smoking section.
- Sigara içilen bölümde bir koltuk istedim.
Her husband smokes like a chimney.
- Eşi, bir baca gibi sigara içiyor.
After a heated discussion, a compromise was adopted. Smokers will be allowed to smoke in the smoking corner.
- Hararetli bir tartışmadan sonra,uzlaşma sağlandı.Sigara içme köşesinde sigara içenlerin sigara içmesine izin verilecek.
Tom hasn't smoked since he was old enough to legally smoke.
- Tom yasal olarak sigara içmek için yeterince büyüdüğünden beri sigara içmedi.
I'd be lying if I said I had never smoked before.
- Daha önce hiç sigara içmediğimi söylersem yalan olur.
You must give up smoking.
- Sigara içmeyi bırakmalısın.
I've given up smoking.
- Sigara içmeyi bıraktım.