sigara içen

listen to the pronunciation of sigara içen
التركية - الإنجليزية
smoking

The man who was smoking said, He doesn't come here any more. - Sigara içen adam O artık buraya gelmez dedi.

After a heated discussion, a compromise was adopted. Smokers will be allowed to smoke in the smoking corner. - Hararetli bir tartışmadan sonra,uzlaşma sağlandı.Sigara içme köşesinde sigara içenlerin sigara içmesine izin verilecek.

tobacco user
smoker

A recent survey shows that the number of smokers is decreasing. - Son zamanlarda yapılan bir araştırma sigara içenlerin sayısının azaldığını göstermektedir.

Smokers are asked to occupy the rear seats. - Sigara içenlerin arka koltuklarda oturmaları rica edilir.

sigara içen kimse
smoker
sigara
{f} smoke

Her husband smokes like a chimney. - Eşi, bir baca gibi sigara içiyor.

I don’t smoke any more. - Ben artık sigara içmiyorum.

sigara
{f} smoked

I smoked in my youth. - Gençken sigara içtim.

I haven't smoked for ages. - Yıllarca sigara içmedim.

sigara
{f} smoking

I'm giving up smoking. - Sigara içmeyi bıraktım.

I've given up smoking. - Sigara içmeyi bıraktım.

peşpeşe sigara içen kimse
chain smoker
sigara içen
المفضلات