Annem zor işe alışık değildir.
- Meine Mutter ist schwere Arbeit nicht gewohnt.
Ben işe yürüyerek giderim.
- Ich gehe zu Fuß zur Arbeit.
İşimi öğlen yemeğinden önce bitirmek istiyorum.
- Ich will meine Arbeit vor dem Mittagessen beenden.
Öğrenciler işi kendileri yaptılar.
- Die Schüler haben die Arbeit selbst gemacht.
Tom artık işini yapamıyor.
- Tom ist nicht mehr fähig, seine Arbeit zu verrichten.
Tom işini seviyor mu?
- Gefällt Tom seine Arbeit?