Kenara çekin, lütfen.
- Pull over to the side, please.
Yolun kenarında duruyordu.
- He was standing at the side of the road.
Herkes bir aydır, ve herhangi birine asla göstermeyeceği karanlık bir tarafı vardır.
- Everyone is a moon, and has a dark side which he never shows to anybody.
Amerika'da arabalar yolun sağ tarafını kullanırlar.
- In America cars drive on the right side of the road.
Biz yan yana yürüdük.
- We walked along side by side.
Nereye giderseniz gidin, istasyonların yanında kaldırımlar üstünde bırakılmış çok sayıda bisiklet görürsünüz.
- Wherever you go, you see a lot of bicycles left on sidewalks near stations.
Kapının yanında duran o adamın ve pencerenin yanındaki odanın diğer tarafındaki o kadının fotografik anıları var.
- That man standing near the door and that woman on the opposite side of the room next to the window have photographic memories.
Bu bina önden büyük görünüyor ama yandan değil.
- This building looks large from the front, but not from the side.
Kentimiz nehrin doğu yakası'ndadır.
- Our town is on the East Side of the river.
Okul, nehrin bu yakasında mı?
- Is the school on this side of the river?
Ayrıca ketçap almak istiyorum.
- I'd like to have ketchup on the side.
Ayrıca bu biraz ekstra yapmak için bir yoldur.
- It's a way to make a little extra on the side.
Hakem, tenis kortunun yan tarafında yüksek bir sandalyede oturuyor.
- The umpire sits in a high chair at the side of the court.
Tom onun yan tarafında bir ağrı ile uyandı.
- Tom woke up with a pain in his side.
Hayata her zaman olumlu yönden bak.
- Always look on the bright side of life.
Tatoeba'nın karanlık yönünü kesinlikle keşfettim.
- I just discovered the dark side of Tatoeba.
Herkes bir aydır, ve hiç kimseye göstermediği karanlık bir yüzü vardır.
- Everyone is a moon, and has a dark side which he never shows to anybody.
Suya atladım ve nehrin diğer tarafına yüzdüm.
- I jumped into the water and swam to the other side of the river.
John wrote 15 sides for his essay!.
The patient was bleeding on the right side .
How does it feel...to...side in with those who voted against you in 1947?.
He had to put a bit of side on to hit the pink ball.
Look on the bright side.
Do you want a side of cole-slaw with that?.
A square has four sides.
I just want to see what's on the other side — James said there was a good film on tonight.
A cube has six sides.
Whenever he hears an argument, he can't help siding with one party or the other.
Ugh. If there's one thing I can't stand it's cheesy vinyl siding.