الإنجليزية - التركية
تعريف sich gesammelt في الإنجليزية التركية القاموس.
- accumulated
- {s} birikmiş
Toz tavan arasında birikmişti.
-Dust had accumulated in the attic.
Onun bir sürü birikmiş borçları var.
-He has many accumulated debts.
- accumulated
- biriktirdi
Tüccar, savaş sonrası döneminde muazzam servet biriktirdi.
-The merchant accumulated tremendous fortune during the postwar era.
Tom bir sürü hurda biriktirdi.
-Tom has accumulated a lot of junk.
- built up
- oluştur
- accumulated
- biriktir
Tom bir sürü hurda biriktirdi.
-Tom has accumulated a lot of junk.
O akıllıca yatırım yaparak, bir servet biriktirmiş.
-By investing wisely, she accumulated a fortune.
- accumulated
- (sıfat) birikmiş
- accumulated
- {f} biriktir: adj.birikmiş
- built up
- binalarla dolu
- built up
- bayındır
- built up
- birçok parçadan oluşan
المصطلحات ذات الصلة
ألمانية - الإنجليزية
تعريف sich gesammelt في ألمانية الإنجليزية القاموس.
- built up
- accumulated