İki köy birbirine bitişiktir.
- The two villages adjoin each other.
Tom ve Mary birbirine sürekli yalan söyler.
- Tom and Mary lie to each other all the time.
Kendisine HAYIR dedi. Yüksek sesle EVET dedi.
- She said NO to herself. She said YES aloud.
Kısa sürede kendini köy hayatına alıştırdı.
- She soon adjusted herself to village life.
O, hastaneye götürüldüğünde kendine geldi.
- She came to herself when she was taken to the hospital.
Bizzat gitmesi gerekli.
- It's necessary for her to go herself.
Oraya bizzat gitmesine gerek yok.
- She doesn't need to go there herself.
Birbirimizi anlamaya çalışarak yakınlaşırız fakat sadece birbirimizi incitiriz ve ağlarız.
- We get closer, trying to understand each other, but just hurt each other and cry.
Biz birbirimizi tanımıyoruz.
- We don't know each other.
Bu iki çizgi birbirini dik açıyla kesmektedir.
- These two lines cut across each other at right angles.
Karşılıklı çıkarlar bulursanız, birbirinizle anlaşırsınız.
- Find mutual interests, and you will get along with each other.
Onlar asla birbirlerini tekrar görmeyeceklerdi.
- They were never to see each other again.
İki erkek çocuk birbirlerini suçlamaya başladı.
- The two boys began to blame each other.
Ben, o kızın kendisine yeni bir görünüm vermek için saçını kestiğini düşünüyorum.
- I think that girl cut her hair to give herself a new look.
Mary gerçekten harika. O benim için harika bir yemek pişirdi ve bulaşıkları bile kendisi yıkadı.
- Mary is really great. She cooked a wonderful meal for me and even washed the dishes herself.
Ne zaman tekrar birbirimizi görebiliriz?
- When can we see each other again?
Biz birbirimizi tanımıyoruz.
- We don't know each other.
O, sırrı kendine sakladı.
- She kept the secret to herself.
O kendi kendine mırıldanıyor.
- She is muttering to herself.
Bunu bir daha asla yapmayacağına dair kendi kendine söz verdi.
- She pledged herself never to do it again.
Maria kendi kendine, çok şanslıyım dedi.
- Maria said to herself, I am very lucky.
She killed herself by taking poison.
- Sie hat sich mit Gift umgebracht.
Betty cannot keep any secret to herself for a long time.
- Betty kann kein Geheimnis lange für sich behalten.