si̇hi̇rbâz

listen to the pronunciation of si̇hi̇rbâz
التركية - الإنجليزية

تعريف si̇hi̇rbâz في التركية الإنجليزية القاموس.

sihirbaz
magician

Tom watched very closely, but couldn't figure out the magician's trick. - Tom çok yakından izledi, ama sihirbazın hilesini çözemedi.

The magician asked for a volunteer from the audience. - Sihirbaz, seyircilerden bir gönüllü istedi.

sihirbaz
wizard

Harry put on his robe and wizard hat. - Harry elbisesini ve sihirbaz şapkasını giydi.

The wizard enchants the castle, protecting it from harm. - Sihirbaz zarardan korumak için şatoyu büyülüyor.

sihirbaz
sorcerer

He's a powerful sorcerer. - O güçlü bir sihirbaz.

sihirbaz değneği
wand
sihirbaz
wise man
sihirbaz
illusionist
sihirbaz
witch
sihirbaz
conjuror
sihirbaz
mage
sihirbaz
warlock
sihirbaz
conjurer
sihirbaz
magician; sorcerer
sihirbaz
charmer
sihirbaz
magician, sorcerer büyücü
sihirbaz hekim
medicine man
sihirbaz
diviner
sihirbaz
thaumaturge
sihirbaz
conjure man
sihirbaz
necromancer
bilinmeyen sihirbaz
(Bilgisayar) unknown wizard
sihirbaz
maslician
sihirbaz
theurgist
التركية - التركية
(Osmanlı Dönemi) Büyü yapan, büyücü. Sâhir, neffase
sihirbaz
(Osmanlı Dönemi) büyücü
Sihirbaz
(Osmanlı Dönemi) ÂDİH