Tom watched very closely, but couldn't figure out the magician's trick.
- Tom çok yakından izledi, ama sihirbazın hilesini çözemedi.
The magician asked for a volunteer from the audience.
- Sihirbaz, seyircilerden bir gönüllü istedi.
Harry put on his robe and wizard hat.
- Harry elbisesini ve sihirbaz şapkasını giydi.
The wizard enchants the castle, protecting it from harm.
- Sihirbaz zarardan korumak için şatoyu büyülüyor.
He's a powerful sorcerer.
- O güçlü bir sihirbaz.