تعريف shut في الإنجليزية التركية القاموس.
- kapatmak
Yapman gereken tek şey çeneni kapatmaktır.
- The only thing you have to do is shut your mouth.
Pencereleri kapatmak aklına gelmedi mi?
- Didn't it occur to you to shut the windows?
- {f} kapamak
Bütün gün kendinizi eve kapamak sağlığınız için iyi değildir.
- It is not good for your health to shut yourself in all day.
Sadece kapıyı kapamak için çekin. O kendi kendine kitlenecektir.
- Just pull the door shut. It'll lock by itself.
- {s} kapalı
Tom ağzını kapalı tuttu ve ne olduğunu kimseye söylemedi.
- Tom kept his mouth shut and didn't tell anyone what had happened.
Sahip olduğum tek sorunun şu an evde kapalı kalmam olduğunu düşünüyorum.
- I think the only problem I have now is being shut in at home.
- {f} yummak
- {f} (shut, --ting) kapatmak, kapamak; kapanmak: The door won't shut. Kapı kapanmıyor. The schools have been shut for a month. Okullar bir aydır
- yumuk
- {f} kapanmak
- susturmak
Kadınları konuşturma yollarına sahibiz ama onları susturmak için hiçbir şeyimiz yok.
- We have ways of making women speak; we have none for shutting them up.
Susturmak için asla iyi bir şansı kaçırma.
- Never miss a good chance to shut up.
- {f} örtmek
- Shut your mouth
- {f} kapa
Çeneni kapa ve işine devam et.
- Just shut up and get on with your work!
Çevir ve kapa çeneni!
- Translate and shut up!
- {f} sokmamak
- shut in kapamak
- engel olmak
- shut down işi tatil etmek
- kapamak veya kapanmak bir şeyi indirerek kapamak
- {f} katlamak
- basmak shut off akıntısın
- kapama
Kapıyı hemen kapamalısın.
- You are to shut the door at once.
Bütün gün kendinizi eve kapamak sağlığınız için iyi değildir.
- It is not good for your health to shut yourself in all day.
- menetmek
- {f} içeri almamak
- {s} örtülü
- {f} kıstırmak
- mâni olmak
- {s} kapatılmış
Tom'un ağzı bir koli bandıyla bantlanarak kapatılmıştı.
- Tom's mouth was taped shut with duct tape.
- {f} kapmak
- {s} kapanmış
- durdurmak
- kapattım
- shut up
- susturmak
Susturmak için asla iyi bir şansı kaçırma.
- Never miss a good chance to shut up.
- shut down
- kapamak
- shut down
- kapatmak
Fabrikayı kapatmak zorunda olmayacağımıza dair bir olasılık var.
- There is a possibility that we won't have to shut down the factory.
- shut up
- kapatmak
- shut up
- kilitlemek
- shut-in
- Kapalı, bir hastalıktan ya da havadan dolayi evden çıkamadan geçirilen
- shut down
- devre dışı kalma
- shut down
- faaliyetini durdurmak
- shut out
- görüşünü engellemek
- shut out
- sayı vermemek
- shut out
- dışarıda bırak
- shut out
- kapatmak; kesmek, girmesini engellemek: The trees shut out the sun. Ağaçlar güneşi kapattı
- shut out
- girmesini engellemek
O, gürültünün girmesini engellemek için ellerini onun kulağının üzerine koydu.
- She put her hands over her ears to shut out the noise.
- shut out
- kapamak
- shut out
- engellemek
O, gürültünün girmesini engellemek için ellerini onun kulağının üzerine koydu.
- She put her hands over her ears to shut out the noise.
- shut out
- sokmamak
- shut s.o. up
- {k} birini susturmak, birinin çenesini kapatmak
- shut somebody up
- lafını ağzına tıkamak
- shut somebody up
- lafı ağzına tıkamak
- shut up
- sus be
- shut up
- çenesini kapatmak
- shut up
- k.dili. susmak
- shut up
- ağzını kapamak
- shut up
- (bir yeri) kapatmak
- shut up!
- kapa çeneni!
- shut up
- hapsetmek
- shut down
- (Bilgisayar) kapat
Bir dil web sitesi olan Tatoeba.org bakım için geçici olarak kapatıldı.
- Tatoeba.org, a language website, was shut down temporarily for maintenance.
Fabrika on yıl önce kapatıldı.
- The factory was shut down ten years ago.
- shut down
- (Bilgisayar) bilgisayarı kapat
- shut down
- kapanış
- shut down
- (Bilgisayar) oturumu kapat
- shut down
- kapanmak
- shut down
- işyeri vb'ni kapatmak
- shut off
- kapamak
- shut off valve
- kesme kapama valfi
- shut one's eyes to
- (deyim) görmezden gelmek
- shut somebody up
- sözü ağzına tıkamak
- shut somebody up
- susturmak
- shut up
- mahsur kalmak
- shut up!
- sus
- shut-eye
- Uyku, kısa uyku, kestirme
- shut away
- diğerlerinden ayrı tutmak
- shut away
- elini ayağını çekmek
- shut down
- tatil etmek
- shut down
- kapa
Fabrikayı kapatmak zorunda olmayacağımıza dair bir olasılık var.
- There is a possibility that we won't have to shut down the factory.
Onlar fabrikayı kapatmaya karar verdiler.
- They decided to shut down the factory.
- shut in
- kuşatmak
- shut in
- kapamak
- shut off
- durdurmak
- shut off
- kesmek
- shut one's eyes to
- göz yummak
- shut one's mouth
- çenesini kapamak
- shut out
- içeri bırakmamak
- shut up
- kapamak
- shut-eye
- uyku
- shut away
- elini ayağını çekmek, diğerlerinden ayrı tutmak
- shut down
- (fabrika, işyeri v.b.´ni) kapatmak
- shut eye
- kapalı göz
- shut it down
- aşağı kapamak
- shut o.s. in
- (up/away) (bir yere) kapanmak
- shut of
- in kapamak
- shut one's mouth up
- (deyim) Çenesini kapamak
- shut the fuck up
- Kapa çeneni!
- shut the hell up
- to be quiet in a bad way
- shut up
- konuşma dili - susmak
- shut your face
- Yüzünü kapattı
- shut#down
- kapat
- shut-down
- kapatma
- shut-eye
- kapamak göz
- shut-off flap
- (Mühendislik) Kapama klapesi
- Shut your trap
- {k} Kapat çeneni!/Kıs gaganı!
- shut down
- işi durdurmak
- shut down
- Sistemi Kapa
- shut down
- kapatmak; kapanmak. shut o.s. (up/away) in (bir yere) kapanmak
- shut down
- (deyim) shut sth. down iş yerini kapatmak,işi tatil etmek. a shut-down fabrikada işi tatil etmek
- shut down
- kapatma, oturumu sonlandırmak
- shut down on
- son vermek
- shut down on
- kesmek
- shut down the computetr
- bilgisayarı kapatmak
- shut down upon
- son vermek
- shut down upon
- kesmek
- shut down windows
- (Bilgisayar) windows'u kapat
- shut down windows
- (Bilgisayar) windows oturumunu kapat
- shut in
- çıkarmamak
- shut in
- kıstırmak
- shut in
- görüşünü engellemek
- shut in
- (Fiili Deyim ) içine kapamak , hapsetmek
- shut in
- kapmak
- shut in
- hapsetmek
- shut in
- sıkıştırmak (parmak vb.)
- shut it
- (deyim) sus! kapa ceneni!
- shut off
- from -den uzak tutmak; -den ayırmak; -den yoksun bırakmak
- shut off
- ayırmak
- shut off
- kapatmak
- shut off
- tecrit etmek
- shut off
- (ışık, gaz, makine v.b.'ni) kapatmak, kapamak; (ışık, makine v.b.) kapanmak
- shut off from
- -den ayırmak
- shut off from
- uzak tutmak
- shut off monitor
- (Bilgisayar) monitörü kapat
- shut off the engine
- kontağı kapamak
- shut one's ears to
- -e kulaklarını tıkamak
- shut one's eyes to
- -e göz yummak, -i görmezlikten gelmek
- shut oneself away in
- bir yere kapanmak
- shut oneself up in
- bir yere kapanmak
- shut out
- dışarıda bırakmak
- shut s.o. up in
- birini (bir yere) kapatmak
- shut s.t. in/on
- bir şeyi (bir yere) sıkıştırmak: She shut the door on her finger. Parmağını kapıya sıkıştırdı
- shut someone up in
- birini bir yere kapatmak
- shut the door on
- bütün kapıları kapatmak
- shut the door on
- imkânsızlaştırmak
- shut the door on
- kapıyı suratına çarpmak
- shut the fuck up
- kes çeneni
- shut to
- kapamak
- shut to
- yummak
- shut to
- kapanmak
- shut to
- kapatmak
- shut up
- kapı ve pencereleri kapatmak
- shut up
- sesini kesmek
- shut your gob
- kapa çeneni
- shut your gob
- sus
- shut your mouth
- kapa çeneni
- shut your trap
- çeneni tut
- shut your trap
- sus
- shut#out
- disarida birak
- shut up
- kes sesini
Kes sesini! Bunun sadece ikimizle ilgisi var.
- Shut up! This only has to do with the two of us.
- shut up
- kapa çeneni
- shut up
- susmak
Konuşmak iyidir ve susmak daha iyidir.
- It's good to talk and better to shut up.
İnsan haklarının birincisi susmaktır.
- The first of human rights is to shut up!!!
- shut up
- çeneni tut
- shut up
- sus
Tom ne zaman susacağını bilmiyor.
- Tom doesn't know when to shut up.
İnsan haklarının birincisi susmaktır.
- The first of human rights is to shut up!!!
- have some shut-eye
- Kestirmek, biraz uyumak
- be shut up
- mahsur kalmak
- be shut down
- kapatılmak
- get some shut-eye
- Kestirmek, biraz uyumak
- hook shut
- (Spor) çengel atış
- put up or shut up
- (deyim) lafla peynir gemisi yürümez
- shut down
- durmak
- shut down
- durdurmak
- shut out
- kapatmak
- shut out
- kesmek
- shutting
- kapak
- sneeze with the mouth shut
- tıksırmak
- to be shut up
- mahsur kalmak
- keep one's mouth shut
- çenesini tutmak
- keep one's trap shut
- çenesini tutmak
- shutting
- {f} kapa
Kapıyı kapatmamın sakıncası var mı? Hayır hiç sakıncası ok.
- Would you mind shutting the door? No, not at all.
Tom kapıyı kapatmadan gitti.
- Tom left without shutting the door.
- capable of being closed or shut
- kabil kapalı olması ya da kapalı
- cold shut
- soğuk kapattı
- keep so.'s mouth shut
- devam ediyorum. 'kapa çeneni s
- open and shut
- açık ve kapalı
- open and shut
- kolay
- shutting
- kapayarak
- slam shut
- (kapıyı, kapağı) çarparak kapatmak, çarpmak
- swing shut
- swing kapattı
- third person singular of shut
- üçüncü kişi kapamak tekil
- would you please shut the door?
- lütfen kapıyı kapatır misin?
- an open and shut case
- (deyim) sonu onceden belli olan bir dava veya baska bir mesele
- be shut
- kapanmak
- cold shut
- döküm süreksizliği
- completely shut out
- kaput olmak
- fuel shut off
- (Askeri) YAKIT KESME, YAKIT KESİLİŞİ (HV.): Bir yarma hücresine sıvı yakıt akışının kesilmesi işi, bu işin yapıldığı an. Ayrıca bakınız: "cutoff"
- fuel shut off in
- yakıt kesici
- get shut of
- aralarından sıyrılmak
- get shut of
- {k} -den kurtulmak
- get shut of
- aradan sıyrılmak
- keep one's mouth shut
- {k} ağzını sıkı tutmak, çenesini tutmak
- keep one's trap shut
- {k} çenesini tutmak, gagasını kısmak
- open and shut
- kolayca yapılan
- shutting
- {i} kapama
- shutting
- {i} kapatma
Kapıyı kapatmamın sakıncası var mı? Hayır hiç sakıncası ok.
- Would you mind shutting the door? No, not at all.
Tom kapıyı kapatmadan gitti.
- Tom left without shutting the door.
- snap shut
- (Fiili Deyim ) şırak! diye kapa(n)mak
- to be completely shut out
- kaput olmak