Kağıdı parçalayıcıya attı.
- He tossed the paper into a shredder.
Tom alışveriş sepetine bir kutu parçalanmış peynir koydu.
- Tom put a bag of shredded cheese into his shopping cart.
Gizli belgeler lime lime edildi.
- The secret documents were shredded.
Çocuğun kitabımı lime lime etti.
- Your child tore my book to shreds.
Kağıdı parçalayıcıya attı.
- He tossed the paper into a shredder.
Tek bir parça delil yoktu.
- There wasn't a single shred of evidence.
Biraz kıyılmış buğday ister misin?
- Do you want some shredded wheat?