Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

sharpness; readiness or fitness to cut; keenness; intenseness of desire

listen to the pronunciation of sharpness; readiness or fitness to cut; keenness; intenseness of desire
الإنجليزية - التركية

تعريف sharpness; readiness or fitness to cut; keenness; intenseness of desire في الإنجليزية التركية القاموس.

edge

Uçurumun kenarına bu kadar yakın durmanın güvenli olduğundan emin misin? - Are you sure it's safe to stand that close to the edge of the cliff?

Uçurumun kenarına çok yaklaşmak tehlikeli olurdu. - It would be dangerous to go too near the edge of the cliff.

edge
kırak
edge
sırt
edge
(Bilgisayar) kenar kenar
edge
yaklaşmak

Uçurumun kenarına çok yaklaşmak tehlikeli olurdu. - It would be dangerous to go too near the edge of the cliff.

edge
kenar çizgisi
edge
keskin kenar
edge
kenardan yavaş yavaş ilerlemek
edge
{f} kenar yap
edge
{f} kenar yapmak
edge
{i} kıyı
edge
{i} kesit
edge
{f} (bir tarafa doğru) yavaş yavaş gitmek
edge
ak
edge
ayrıt, kenar kenar
edge
kenardan y
edge
ilerletmek
edge
(isim) keskin kenar, ağız, kıyı, keskinlik, şiddet, kenar, kesit, üstünlük
edge
kenar,v.kenar yap: n.kenar
الإنجليزية - الإنجليزية
edge

Death and persecution lose all the ill that they can have, if we do not set an edge upon them by our fears and by our vices. Jeremy Taylor.

sharpness; readiness or fitness to cut; keenness; intenseness of desire

    الواصلة

    sharpness; read·i·ness or fit·ness to cut; keenness; in·tense·ness of de·sire

    النطق

المفضلات