Odada dikiş dikmek için yeterli ışık yok.
- There's not enough light in this room for sewing.
Dikiş dikmekte çok iyisin.
- You are very good at sewing.
Dikiş dikmekte çok iyisin.
- You are very good at sewing.
Bunu dikmek birkaç saatimi aldı.
- It took me several hours to sew it.
Tom'un eskiden uyuduğu odada bir dikiş makinesi ve bir ütü masası var.
- There is a sewing machine and an ironing board in the room where Tom used to sleep.
Annem bana dikiş makinesini verdi.
- My mother gave me her sewing machine.
Balls were first made of grass or leaves held together by strings, and later of pieces of animal skin sewn together and stuffed with feathers or hay.