sevmez

listen to the pronunciation of sevmez
التركية - الإنجليزية
likes
{i} things that are liked; preferences
Preferences
The kind or class of people that resemble, behave in a manner similar to, or are of the same social status as a certain person; ones ilk
third-person singular of like
konuk sevmez
inhospitable
sev
{f} love

I no longer love you. - Artık seni sevmiyorum.

I don't love you anymore. - Artık seni sevmiyorum.

sev
{f} loved

Art is loved by everybody. - Sanat herkes tarafından sevilir.

If you want to be loved, love! - Eğer sevilmek istiyorsan, sev!

sev
{f} loving

There is more pleasure in loving than in being loved. - Sevmekte sevilmekten daha fazla zevk vardır.

Children need loving. - Çocukların sevilmeye ihtiyacı vardır.

sev
relish
sıvı sevmez
(Tekstil) lyophobic lyophobe
yabancı sevmez
xenophobe
الكردية - التركية

تعريف sevmez في الكردية التركية القاموس.

sêv
elma
sevmez
المفضلات