تعريف severance في الإنجليزية التركية القاموس.
- severance pay işten ayrılma tazminatı
- ayırma/ayrılma
- {i} ilişiğini kesme
- {i} ayrılma
- ayırım
- (Ticaret) ilişkiyi koparma
- ikiye ayrılma
- (Ticaret) pay kıdem tazminatı
- koparma
- ayırma
- ilişki kesme
- İDARİ KARARLA TERHİS: A. B. D. 'de hükümet tarafından tek taraflı olarak yapılan ve ilgili eratın isteği söz konusu olmayan idari terhis
- alakayı kesme
- (Askeri) İDARİ KARARLA TERHİS: A. B. D. 'de hükümet tarafından tek taraflı olarak yapılan ve ilgili eratın isteği söz konusu olmayan idari terhis
- {i} işten çıkarma
Tom'a ne kadar işten çıkarma tazminatı ödemek zorunda kalacağız?
- How much severance pay will we have to pay Tom?
- {i} kopma, ikiye ayrılma
- {i} kesme
- (Ticaret) kıdem tazminatı
- tefrik
- separation
- ayrılık
Baba ve oğul uzun bir ayrılıktan sonra buluştu.
- The father and son met after a long separation.
Kendim ve o arasındaki ayrılık sancılı ama gerekliydi.
- The separation between myself and him was painful, but necessary.
- separation
- ayırma
Bu ayırma duvarını inşa etmek yasal mı?
- Is it legal to build this wall of separation?
- separation
- ayrılma
Kilise ve devletin ayrılması, anayasanın temel ilkelerinden biridir.
- The separation of church and state is one of the fundamental principles of the Constitution.
İki leopar yavrusunun ayrılması hakkındaki hikaye bana oldukça basmakalıp gibi görünüyor.
- The story about the separation of the two leopard cubs seems pretty trite to me.
- severance pay
- kıdem tazminatı
Ona kıdem tazminatı vermeden Tom'u kovmak gerçekten doğru değil.
- It's just not right to fire Tom without giving him severance pay.
Ne kadar kıdem tazminatı aldın?
- How much severance pay did you get?
- severance agreement
- kıdem anlaşma
- severance allowance
- (Askeri) TERHİS ELBİSE BEDELİ: Hizmetten ayrılan erata, şahsi elbise ve eşya temin etmek üzere verilen tahsisat
- severance allowance
- (Askeri) terhis elbise bedeli
- severance allowance
- (Askeri) terhis yolluk bedeli
- severance of actions
- (Kanun) davaların ayrılması
- severance of case
- (Kanun) davanın tefriki
- severance of relations
- ilişkileri kesme
- severance pay
- işten ayrılana ödenen tazminat
- severance pay
- işten çıkarma tazminatı
Tom'a ne kadar işten çıkarma tazminatı ödemek zorunda kalacağız?
- How much severance pay will we have to pay Tom?
- severance tax
- (Ticaret) çıkarma vergisi
- separation
- {i} boşluk
- separation
- {i} müstakil olma
- separation
- {i} ayrışma
- separation
- {i} bölünme
- separation
- {i} aralık
- separation
- {i} huk. ayrı yaşama
- benefit severance
- (Ticaret) kıdem tazminatı
- separation
- firkat
- separation
- hasretlik
- separation
- (Askeri) askerlikten ayrılma
- separation
- ayrı yaşama
- separation
- ayrılış
- separation
- {i} ayrı olma
- separation
- (Askeri) AYRILMA: Faal görevden ayrılma, terhis, emeklilik, tard, ihraç, istifa veya ölüm sonucu yapılan personel işlemlerine uygulanan geniş anlamlı terim
- separation
- (Tıp) Ayrılma, birbirinden uzaklaşma