I told the children to be quiet, but they just kept on being noisy.
- Çocuklara sessiz olmalarını söyledim, fakat onlar gürültülü olmaya devam ettiler.
Tom doesn't know how to be quiet.
- Tom nasıl sessiz olacağını bilmiyor.
He didn't have the right to be silent.
- Onun sessiz olma hakkı yoktu.
Parents teach children to speak, children teach parents to be silent.
- Ebeveynler çocuklara konuşmayı öğretir, çocuklar ebeveynlere sessiz olmayı öğretir.