serbest bırakılmış

listen to the pronunciation of serbest bırakılmış
التركية - الإنجليزية
freed
released

The hostages will be released tomorrow. - Rehineler yarın serbest bırakılmış olacak.

unchecked
serbest bırak
{f} free

Lincoln set the slaves free. - Lincoln köleleri serbest bıraktı.

The prisoners were set free. - Mahkumlar serbest bırakıldı.

serbest bırak
liberate
serbest bırak
emancipate
serbest bırak
{f} released

The terrorists released the hostages. - Teröristler rehineleri serbest bıraktı.

The prisoner asked to be released early. - Tutuklu erkenden serbest bırakılmasını istedi.

serbest bırak
set free

Sooner or later, the hostages will be set free. - Er ya da geç, rehineler serbest bırakılacak.

Those prisoners were set free yesterday. - Şu tutuklular dün serbest bırakıldı.

serbest bırak
deallocate
serbest bırak
{f} release

The terrorists released the hostages. - Teröristler rehineleri serbest bıraktı.

Iran balks at release of American woman. - İran Amerikalı kadının serbest bırakılmasına karşı çıkıyor.

serbest bırak
let go

Tom refused to let go. - Tom serbest bırakmayı reddetti.

serbest bırak
{f} liberated
serbest bırak
{f} emancipated
serbest bırak
make free
serbest bırak
setfree
serbest bırakılmış
المفضلات