separated into sections, segmented, bisected; apportioned; lacking unity

listen to the pronunciation of separated into sections, segmented, bisected; apportioned; lacking unity
الإنجليزية - التركية

تعريف separated into sections, segmented, bisected; apportioned; lacking unity في الإنجليزية التركية القاموس.

divided
{s} bölünmüş

Tom'un okul günü altı peryoda bölünmüştür. - Tom's school day is divided into six periods.

İngiliz Parlamentosu, Avam Kamarası ve Lordlar Kamarasına bölünmüştür. - The British Parliament is divided into the House of Commons and the House of Lords.

divided
{s} ayrılmış

Bu kitap dört bölüme ayrılmıştır. - This book is divided into four parts.

Kent, on idari bölgeye ayrılmıştır. - The city is divided into ten administrative districts.

divided
bölünmek
divided
{f} böl

Tom pastayı üç eşit parçaya böldü. - Tom divided the pie into three equal parts.

Annem pastayı üç parçaya böldü. - Mother divided the cake into three parts.

divided
{s} ayrı

Bu örnekler birkaç kategoriye ayrılır. - These specimens are divided into several categories.

Afrika filleri savana ve orman filleri olmak üzere iki farklı türe ayrılır. - African elephants are divided into two different species: savannah and forest elephants.

divided
{s} farklı

Filler üç farklı türe ayrılır. - Elephants are divided into three different species.

Afrika filleri savana ve orman filleri olmak üzere iki farklı türe ayrılır. - African elephants are divided into two different species: savannah and forest elephants.

الإنجليزية - الإنجليزية
{s} divided
separated into sections, segmented, bisected; apportioned; lacking unity

    الواصلة

    sep·a·ra·ted in·to sections, segmented, bisected; apportioned; lack·ing u·ni·ty

    النطق

المفضلات