O sansasyonel değildi.
- It wasn't sensational.
Haber büyük bir sansasyon yarattı.
- The news caused a great sensation.
İki gündür burnum akıyor ve boğazımda bir rahatsızlık hissediyorum.
- I've had a runny nose for two days and I've been feeling an uncomfortable sensation in my throat.
Benim sol gözümde bir karıncalanma hissi var.
- I have a prickling sensation in my left eye.
Ağrı tamamen kişisel bir duygudur.
- Pain is an entirely personal sensation.
Ben sol ayağımda bir şey hissedemiyorum; hiç duygu yok.
- I can't feel anything in my left foot; there's no sensation at all.
Bu bir gecelik heyecandı.
- It was an overnight sensation.
Film büyük bir heyecan yarattı.
- The movie created a great sensation.