Tom'a hiç şarap göndermedim.
- I didn't send Tom any wine.
Anne'ye göndermek için hangi kitabı seçtin?
- Which book did you pick out to send to Anne?
Sevgililer Günü'nde çikolata göndermek, Hristiyan olmayanlar için aptalca bir başlangıç.
- It is a silly practice for non-Christians to send chocolates on St. Valentine's Day.
Ben bu mektubu Japonya'ya göndermek istiyorum.
- I want to send this letter to Japan.
O mektubu göndermeyi unutma.
- Don't forget to send that letter.
Mektubu göndermeyi unutma.
- Don't forget to send the letter.
Eğer sana marshmallow gönderebilseydim, Trang, yapabilecektim.
- If I could send you a marshmallow, Trang, I would.
Sevgililer Günü'nde çikolata göndermek, Hristiyan olmayanlar için aptalca bir başlangıç.
- It is a silly practice for non-Christians to send chocolates on St. Valentine's Day.
Diğer koloniler yardım etmek için asker göndermeye başladı.
- The other colonies began sending troops to help.