Japonya'da, öğrencilerin özverili ve grup merkezli olması gerekiyor.
- In Japan, students are supposed to be selfless and group-centered.
Tom bir özçekim çekebilmek için cep telefonunu çıkardı.
- Tom took out his cell phone so that he could take a selfie.
Tom Mary'ye bir özçekim gönderdi.
- Tom sent Mary a selfie.
Tom kendine güveni var gibi görünmüyor.
- Tom doesn't seem to have any self-confidence.
Adam kendini savunmak için yalvardı.
- The man pleaded self-defence.
O güvensiz ve düşük benlik saygısı var.
- She's insecure and has low self esteem.
Tom'un benlik saygısı ciddi bir darbe aldı.
- Tom's self-esteem suffered a severe blow.
Kişisel yayıncılık, halkla konuşmanın bir yoludur.
- Self-publishing is a way to talk to the public.
O bencil bir kişidir.
- She is a selfish person.
Kişisel yayıncılık şimdi web çağında çok daha kolaydır.
- Self-publishing is much easier now in the age of the Web.
Kişisel yayıncılık, halkla konuşmanın bir yoludur.
- Self-publishing is a way to talk to the public.
Kendini düşünmemene saygı duyuyorum.
- I respect his selflessness.
İnsan ilişkilerinde en büyük tehlikelerden biri bencillik.
- One of the greatest dangers in your human relations is self-centeredness.
Kendisini düşünmemesine saygı duyuyorum.
- I respect her selflessness.
Tom'un öz güveni, patronu iş arkadaşlarının yanında kendisini haşlayınca kırıldı.
- Tom's self-confidence was shattered after his boss dressed him down in front of his workmates.
Cömertlik bugünün bencil toplumunda önemli bir özelliktir.
- Generosity is an important trait in today's selfish society.
Tom bir özçekim çekebilmek için cep telefonunu çıkardı.
- Tom took out his cell phone so that he could take a selfie.
Nike az önce kendi kendine yapışan ayakkabıları çıkardı.
- Nike has just released a pair of self-lacing shoes.
Kafeterya kendi kendine servis.
- The cafeteria was self-service.
Kendine güven başarının anahtarıdır.
- Self confidence is the key to success.
Angelica Pickles çok bencildir.
- Angelica Pickles is very selfish.
O bencil bir kadındır.
- She is a selfish woman.
In a selfless act of gratitude for saving his mother's life, Peter committed to giving money to his local breast cancer charity each year for the rest of his life.
This argument was put forward by the defendant self.
The self, the I, is recognized in every act of intelligence as the subject to which that act belongs. It is I that perceive, I that imagine, I that remember, I that attend, I that compare, I that feel, I that will, I that am conscious.
I made out a cheque, payable to self, which cheered me up somewhat.