Seçmek için sadece üç seçeneğin var.
- You have only three options to select.
Al birini vur ötekine!
- One's as bad as the other.
Öteki takım bizi hafife aldı.
- The other team took us lightly.
Her şahıs tek başına veya başkalarıyla birlikte mal ve mülk sahibi olma hakkına sahiptir.
- Everyone has the right to own property alone as well as in association with others.
Akıllı insanlar başkalarının hatalarıyla kendi hatalarını düzeltirler.
- By other's faults wise men correct their own.
Seçim süreci işe yaradı.
- The selection process worked.
Bizim rastgele seçim olası bir kazanan olarak sizi seçti.
- Our random selection has chosen you as a possible winner!
Lütfen Image Viewer arayüzü için bir dil seçin.
- Please select a language for the Image Viewer interface.
Bir resim açın ve bir resim düzeni seçin. Bir resim açmak için Aça tıklatın. Programdan çıkmak için Çıkışı tıklatın. Resim Düzeni özelliği herhangi bir düzende göstermenize olanak tanır.
- Open an image and select an image layout. Click Open for opening an image. Click Quit for quitting the program. Image Layout feature allows you to view in any layout.
Elit askerler hemen hemen her zaman özel güçler arasından seçilir.
- Elite soldiers are almost always selected among the special forces.
Annem benim şanslı numaralarımdansa loto makinesinin keyfi seçimini tercih eder.
- My mother prefers the arbitrary selection of the lottery machines over my lucky numbers.
2014 Eurovision Şarkı Yarışması için Conchita Wurst'un seçilmesi Avusturya'da tartışmalara yol açtı.
- Conchita Wurst's selection for the Eurovision Song Contest 2014 sparked controversy in Austria.
Onun iki kedisi var. Biri beyaz ve diğeri siyah.
- She has two cats. One is white and the other one is black.
Onun iki kedisi var. Biri beyaz ve diğeri siyah.
- She's got two cats. One's white and the other is black.
Top şimdi başkasında.
- Now the shoe is on the other foot.
Küçük kız, Emily'den başkasına asla gülümsemez.
- The little girl never smiles at anyone other than Emily.
Seçilmiş olanlar kapsamlı tıbbi ve psikolojik testlerle yüzleşmek zorunda kalacak.
- Those selected will have to face extensive medical and psychological tests.
Başkan çoğunluğun oyu ile seçilecek.
- The president shall be selected by majority vote.
Geçen gün bahsettiğim araba bu.
- This is the car I spoke of the other day.
Bu geçen gün kaybettiğim kalemin aynısı.
- This is the same pencil that I lost the other day.
Tom'tan başka kimsenin onu yaptığını hiç görmedim.
- I've never seen anyone other than Tom do that.
Bu gün başka sıradan bir gün gibi başladı.
- This day started like any other ordinary day.
Prenses ve İrlandalı birbirini tanıyordu ve evlilerdi ve bir yıl bir gün süren büyük bir düğün yapmışlardı.
- The Princess and the Irishman recognised each other, and were married, and had a great wedding that lasted for a year and a day.
Bundan başka boyutlarda var mı?
- Do you have this in other sizes?
Bundan başka herhangi bir şey yapma.
- Don't do anything other than this.
Şu anda, cümlelerini yanlış yere giriyorsun. Sayfanın tepesinde katkıda bulun ve sonra cümleler ilave edin'i seçmelisin.
- At the moment, you are entering your sentences in the wrong place. You should select Contribute at the top of the page and then Add sentences.
Seçmek için sadece üç seçeneğin var.
- You have only three options to select.
Konferans, özel seçilmiş bir kilisede düzenlenecek.
- The conference will be held in a specially selected church.
Bunlar seçilmiş şeftaliler.
- These are select peaches.
Bu türler, doğal seleksiyonun bir sonucu olarak hastalığa karşı direnç geliştirmiştir.
- This species has evolved resistance to the disease as a result of natural selection.
Only a select few were allowed to the premiere.
The program computes all the students grades, then selects a random sample for human verification.
This is a select cut of beef.
For my next selection, I'll play Happy Birthday in F-sharp minor.
The large number of good candidates made selection difficult.
... and other means, but I made the final selections, and for the record, they were not submitted ...