The people hailed the victory.
- İnsanlar zaferi selamladılar.
Tom saluted the flag.
- Tom bayrağı selamladı.
I don't salute their flag.
- Ben onların bayraklarını selamlamıyorum.
We exchanged greetings.
- Birbirimizi selamladık.
Greetings are the basis of good manners.
- Selamlar, görgü kurallarının temelidir.
She greeted me with Good morning.
- O, beni Günaydın ile selamladı.
She greeted him cheerfully.
- O, onu neşeyle selamladı.