search for, seek

listen to the pronunciation of search for, seek
الإنجليزية - التركية
Arama için, talep
look for
aramak

Tom bir iş aramak zorundadır. - Tom has to look for a job.

Dolma kalemimi aramak zorundayım. - I have to look for my pen.

look for
bulmaya çalışmak

Kitabı bulmaya çalışmak için birçok dükkana gittim. - I went to many shops to look for the book.

look for
ara

Tom, üniversiteden mezun olmadan üç ay önce bir iş aramaya başladı. - Tom began to look for a job three months before he graduated from college.

Polis Tom'a onun kızını arayacağına söz verdi. - The police promised Tom that they would look for his daughter.

look for
(Bilgisayar) aranan
look for
(Bilgisayar) aranacak
look for
bakmak
look for
ummak
look for
(Fiili Deyim ) 1- aramak 2- beklemek , ummak
look for
aktarmak
look for
-i aramak
look for
-i beklemek
look for
beklemek
الإنجليزية - الإنجليزية
look for