se en

listen to the pronunciation of se en
الإنجليزية - التركية

تعريف se en في الإنجليزية التركية القاموس.

seen
görülen

Gökyüzünde görülen bir sürü yıldız vardı. - There were a lot of stars seen in the sky.

Gökyüzünde görülen çok sayıda yıldızlar vardı. - There were several stars to be seen in the sky.

seen
gözükmek
seen
görülmek

Onlarla görülmekten utanmam. - I am not ashamed to be seen with them.

Tom, Mary'yle görülmek istemiyordu. - Tom didn't want to be seen with Mary.

seen
görünmek

Onunla beraber görünmek istemiyorum - I don't want to be seen in his company.

Tom bizimle görünmek istemiyor gibi davranıyor. - Tom acts like he doesn't want to be seen with us.

seen
{f} gör

Çin'e gidene kadar hiç panda görmemiştim. - I had never seen a panda until I went to China.

Mikroplar sadece bir mikroskop yardımıyla görülebilir. - Germs can only be seen with the aid of a microscope.

seen
görüldü

Gökyüzünden görüldüğünde,ada çok güzeldi. - Seen from the sky, the island was very beautiful.

Ben camı kırarken görüldüm. - I was seen to break the window.

seen
görmüş

Jody sanki bir hayalet görmüş gibi görünüyor. - Jody looks as if she had seen a ghost.

O, partide beni görmüş olamaz. - She cannot have seen me at the party.

seen
f., bak. see 1
الإنجليزية - الإنجليزية

تعريف se en في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.

seen
{a} perceived, beheld, skilled, versed
seen
Seen is the past participle of see. Past participle of see. the past participle of see
seen
past participle of see
seen
Versed; skilled; accomplished
seen
of See
se en
المفضلات