Yani sonuçta, Web'i dil öğrenmede daha iyi bir yer yapmak için biz Tatoeba ile sadece temelleri inşa ediyoruz.
- So ultimately, with Tatoeba we are only building the foundations… to make the Web a better place for language learning.
Bir ev, çimentodan yapılmış sağlam bir temel üstüne inşa edilmiştir.
- A house is built on top of a solid foundation of cement.
Öğrencilerin Vakıf Günü'nde bir tatili var.
- Students have a holiday on Foundation Day.
Dan eski kütüphanesini iyileştirmek için yerel vakıflardan fon aldı.
- Dan received funds from local foundations to improve his old library.
Suçlamalarınızın hepsi asılsız. O masum ve biz bunu kanıtlayacağız.
- All of your accusations are without foundation. She's innocent and we're going to prove it.