Güzel sahneyi izledik.
- We gazed at the beautiful scenery.
O, sahneye şaşırmıştı.
- He was surprised at the scene.
Araba kazası olay yeri korkunç bir manzaraydı.
- The scene of the car accident was a horrifying sight.
Olay yerini detaylı olarak tanımladı.
- She described the scene in detail.
Araba kazası olay yeri korkunç bir manzaraydı.
- The scene of the car accident was a horrifying sight.
Manzaradan derinden etkilendim.
- I was deeply impressed by the scenery.
Sami, Leyla'nın düğününde bir rezalete neden oldu.
- Sami caused a scene at Layla's wedding.
Herkesin önünde rezalet çıkarmayın.
- Don't make a scene in public.
Gerçekten sahne dekorunda bir değişiklik kullanabilirim.
- I could really use a change in scenery!
Bir sahne dekoru değişikliğinin bizi iyi yapabileceğini düşündüm.
- I figured a change of scenery might do us good.
Ben Shinkansen'den görüntülenebilir manzarayı seviyorum.
- I love the scenery viewable from the Shinkansen.
Bu heyecanlandırıcı bir sahne.
- That's a heartwarming scene.
Araba kazası olay yeri korkunç bir manzaraydı.
- The scene of the car accident was a horrifying sight.
Olay yerini detaylı olarak tanımladı.
- She described the scene in detail.
Gerçekten sahne dekorunda bir değişiklik kullanabilirim.
- I could really use a change in scenery!
Bir sahne dekoru değişikliğinin bizi iyi yapabileceğini düşündüm.
- I figured a change of scenery might do us good.
The crazy lady made a scene in the grocery store.
... BEHIND ME IS THE SCENE OF A TENSE DOWNTOWN STAND-OFF. ...