scandalous crime; sin; specifically, as applied to a woman, wantonness

الإنجليزية - التركية

تعريف scandalous crime; sin; specifically, as applied to a woman, wantonness في الإنجليزية التركية القاموس.

المصطلحات ذات الصلة

folly

aptallık

folly

budalalık

folly

aptalca hareket

folly

akılsızlık

folly

(Tıp) Delilik hali, psikoz

folly

divanelik

folly

{i} dekor için yapılmış yapı

folly

{i} aptalca davranış

folly

{i} çılgınlık

Kurak bir ülkeden yağışlı Avrupa'ya su ihraç etmek saf çılgınlık. - Exporting water from an arid country to the rainy Europe is pure folly.

Çılgınlık yapmadan yaşayan insan düşündüğü kadar akıllı değildir. - Who lives without folly is not so wise as he thinks.

folly

{i} delilik

folly

garip bina/akılsızlık

الإنجليزية - الإنجليزية

تعريف scandalous crime; sin; specifically, as applied to a woman, wantonness في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.

folly

الواصلة

scandalous crime; sin; specifically, as ap·plied to a woman, wantonness