saygı duy

listen to the pronunciation of saygı duy
التركية - الإنجليزية
{f} respecting

His modesty is worth respecting. - Onun alçakgönüllülüğü saygı duymaya değer..

Tom and Mary have started respecting each other. - Tom ve Mary birbirlerine saygı duymaya başladılar.

{f} respected

His soldiers feared and respected him. - Onun askerleri ondan korkuyor ve ona saygı duyuyordu.

Tom was the only one who respected Mary. - Tom Mary'ye saygı duyan tek kişiydi.

{f} respect

We cannot help respecting his courage. - Onun cesaretine saygı duymamak elimizde değil.

Recognize and respect the personality of a person. - Bir kişinin karakterini tanı ve saygı duy.

saygı duy
المفضلات