satın almacı

listen to the pronunciation of satın almacı
التركية - الإنجليزية
buyer
purchasing agent
satın al
{f} bought

I bought a bottle of beer at the liquor store. - Likör dükkânından bir şişe bira satın aldım.

I bought two dozen pencils. - İki düzine kalem satın aldım.

satın al
{f} purchase

I purchased a new car last week. - Geçen hafta yeni bir araba satın aldım.

I would like to purchase some boots. - Bazı botlar satın almak istiyorum.

satın al
{f} purchasing

Purchasing power has greatly fallen. - Satın alma gücü çok düştü.

I think you should probably see someone from Purchasing. - Sanırım muhtemelen Satın almadan biriyle görüşmen gerekiyor.

satın al
{f} merchandising
satın al
{f} merchandised
satın al
{f} merchandise
satın al
{f} buy

Please do not buy it. - Lütfen onu satın alma.

I will only buy the car if they repair the brakes first. - Frenleri tamir ederlerse, arabayı satın alacağım.

satın al
{f} buying

I went to the department store with a view to buying a present. - Ben bir hediye satın almak amacıyla bir alışveriş merkezine gittim.

I cannot afford buying a used car. - Kullanılmış bir araba satın alamam.

التركية - التركية
Satın alma işlerini yürüten kimse, mubayaacı