saniyede

listen to the pronunciation of saniyede
التركية - الإنجليزية
(Bilgisayar) seconds

He can run 100 meters within twelve seconds. - On iki saniyede 100 metre koşabilir.

He ran 100 meters in 11 seconds flat. - 11 saniyede 100 metre koştu.

(Bilgisayar) per second

We can travel through time. And we do it with an incredible rate of one second per second. - Biz zaman içinde seyahat edebiliriz. Ve biz bunu bir saniyede bir saniyelik inanılmaz bir hızla yapabiliriz.

Light travels at about 186,000 miles per second. - Işık saniyede yaklaşık 186.000 mil hızla yol alır.

Saniye
(isim) Second

For one second I thought I would die. - Bir saniyeliğine öleceğimi sandım.

Light travels around the earth seven and a half times a second. - Işık dünyanın etrafında bir saniyenin 7.5 katı hızında seyahat eder.

saniyede bir milyon devirlik frekans
megahertz
saniyede bir milyon devirlik frekans
megacycle
saniyede resim
picture repetition frequency
saniyede çevrim
cycle per second
saniye
(Bilgisayar) seconds

My watch gains five seconds a day. - Saatim günde beş saniye ileri gider.

My watch gains thirty seconds a month. - Saatim bir ayda otuz saniye ileri gider.

saniye
bits per second
saniye
shake
saniye
split second
saniye
jiffy
saniye
tick
saniye
sec

Light travels at a velocity of 186,000 miles per second. - Işık saniyede 186.000 millik bir hızla hareket eder.

Light travels around the earth seven and a half times a second. - Işık dünyanın etrafında bir saniyenin 7.5 katı hızında seyahat eder.

التركية - التركية

تعريف saniyede في التركية التركية القاموس.

SANİYE
(Osmanlı Dönemi) Dakikanın altmışta birisi. Çok kısa bir zaman
saniye
(Osmanlı Dönemi) ikinci; dakikanın altmışta biri
saniye
Bir dakikanın altmışta biri olan zaman birimi: "Bütün bu hadise hemen bir yirmi saniye içinde olup bitmişti."- S. F. Abasıyanık
saniye
Bir derecenin altmışta biri
saniye
Fizik ve mekanikte zaman birimi
saniye
Bir dakikanın veya bir derecenin altmışta biri olan zaman birimi
saniye
Osmanlılar'da mülkiye rütbelerinden biri
saniyede
المفضلات