sani̇

listen to the pronunciation of sani̇
التركية - التركية
(Osmanlı Dönemi) İkinci
(Hukuk) Yapan, yaratan, ortaya çıkaran
Sani
(Osmanlı Dönemi) san'atla yaratan
sani
ikinci
sani
Yaratan, yaratıcı
sani
Yapan, meydana getiren
SANİ'
(Osmanlı Dönemi) Görülen i
SANİ'İYYET
(Osmanlı Dönemi) Ustaca ve tertibli yapıcı oluş. Sâni'lik.(Eğer eşya kendi nefislerine isnad edilirse, herbir zerreye bir uluhiyet lâzımdır. Meselâ, Ayasofya'nın bânisi inkâr edildiği takdirde her bir taşı Mimar Sinan olması lâzım geliyor. Öyle ise kâinatın Sânia olan delâleti, kendi nefsine olan delâletinden daha vâzıh, daha zâhir, daha evlâdır. Öyle ise kâinatın inkârı mümkün olsa bile, Sâniin inkârı mümkün değildir. M.N.)
SÂNİ AŞER
(Osmanlı Dönemi) Onikinci
Sâni'
(Osmanlı Dönemi) her şeyi sanatla yaratan Allah
sani̇
المفضلات