Old birds are not caught with chaff.
- Eski kuşlar saman ile yakalanmış değil.
The last straw breaks the camel's back.
- Devenin belini kıran son saman çöpü.
Even a (traditional Korean) straw shoe belongs to a pair. (literal)
- Bir geleneksel Kore saman ayakkabısı bile bir çifte aittir.
The poor child suffers from hay fever.
- Zavallı çocuk saman nezlesi olmuş.
A lot of people are dealing with hay fever now.
- Birçok insan artık saman nezlesinin üstesinden geliyorlar.
Tom has hay fever. That's why he has to stay inside.
- Tom'un saman nezlesi var. Bu yüzden içeride kalmak zorunda.
This hay fever medicine works pretty well for me.
- Bu saman nezlesi ilacı benim için oldukça iyi çalışıyor.
A drowning man will catch at a straw.
- Boğulan bir insan saman çöpünü tutmaya çalışır.
He stuck a straw into an anthill.
- O bir karınca yuvasına bir saman çöpü soktu.