sailor, mariner, one who works on a ship

listen to the pronunciation of sailor, mariner, one who works on a ship
الإنجليزية - التركية

تعريف sailor, mariner, one who works on a ship في الإنجليزية التركية القاموس.

seaman
{i} deniz eri
seaman
{i} denizci er
seaman
gemici
seaman
tayfa
seaman
{i} denizci

Bir barda bir taburede oturan denizci çırağı balık ve cips sepetini beklerken bir bira ısmarladı. - The seaman apprentice, sitting on a stool in a bar, ordered a beer while waiting for his basket of fish and chips.

Sami başarılı bir denizci oldu. - Sami became an accomplished seaman.

seaman
(Askeri) GÜVERTE ÇAVUŞU (MÜKELLEF): A. B. D. Deniz Kuvvetlerinde; rütbece deniz astsubayının altında ve güverte onbaşısının üstünde bulunan deniz eri. Bu er; güverte, malzeme, elektronik; ' hassas teçhizat, idare ve yazıcılıkla ilgili görevlerde yetişerek derece alabilir
seaman
deniz

Sami başarılı bir denizci oldu. - Sami became an accomplished seaman.

Çok uzun zaman önce ben bir denizciydim. - Many moons ago, I was a seaman.

seaman
{ç} sea.men (si'men)
الإنجليزية - الإنجليزية
{i} seaman
sailor, mariner, one who works on a ship
المفضلات