They were all prepared for the picnic, because they had all brought their own food and plates.
If he wins, he will own you.
I've never had such a large sum of money.
- Ben hiç bu kadar büyük bir paraya sahip olmadım.
I have more money than I had last year.
- Geçen yıl sahip olduğumdan daha fazla param var.
It must be nice to have friends in high places.
- Yüksek yerlerde arkadaşlara sahip olmak güzel olmalı.
If you are going abroad, it's necessary to have a passport.
- Eğer yurt dışına gidiyorsanız, bir pasaporta sahip olmak gereklidir.
Man is the only animal that possesses language.
- İnsan dile sahip olan tek hayvandır.
Honor is the most precious thing we possess.
- Onur sahip olduğumuz en değerli şey.
I like having plenty to do.
- Yapacak çok şeye sahip olmayı severim.
Tom didn't like not having enough money.
- Tom yeterli paraya sahip olmamaktan hoşlanmıyordu.