Select Keyboard: Türkçe ▾ X
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
التركية - الإنجليزية
تعريف safsata في التركية الإنجليزية القاموس.
- {i} nonsense
- casuistry
- sophistry
- fallacious
- sophistry, fallacy, casuistry
- sophistry, casuistry, specious reasoning
- flubdub
- jesuitry
- quiddity
- fallacy
- sophism
- chicanery
- chicane
- elenchus
- safsata karıştırmak
- sophisticate
المصطلحات ذات الصلة
التركية - التركية
تعريف safsata في التركية التركية القاموس.
- Safsata, (ıng: logical fallacy, Osm: Kıyas-ı batıl) bir düşünceyi ortaya koyarken ya da anlamaya çalışırken yapılan yanlış çıkarsamadır. Safsatalar ilk bakışta geçerli ve ikna edici gibi görülebilen fakat yakından bakıldığında kendilerini ele veren sahte argümanlardır
- Boş, temelsiz, asılsız söz: "Türk Cumhuriyeti, varlığını, istiklalini safsatalarla tehlikeye maruz bırakamaz."- Y. K. Karaosmanoğlu
- (Osmanlı Dönemi) Hezeyan, yalan, uydurma. Zâhirde doğru, hakikatte yanlış ve yalan olan kıyas. Bak: Dima
- Sofizm
- Temelsiz, boş söz
- Boş ve asılsız söz
- (Osmanlı Dönemi) yalan, uydurma, hezeyan, hakîkatte yanlış ve yalan olan kıyas
- Boş, temelsiz, asılsız söz
safsata
الواصلة
saf·sa·taالنطق
Resimler
السابق
المفضلات