Bu kasaba çok bunaltıcı.
- This town is so depressing.
O bunaltıcı bir hikaye.
- That's a depressing story.
Benimki gibi bir hayat yaşamak manasız ve iç karartıcı.
- Living the kind of life that I live is senseless and depressing.
Bundan daha iç karartıcı bir şey düşünemiyorum.
- I can't think of anything more depressing than that.
Sanırım o biraz moral bozucu.
- I think he's a bit depressing.
Tom'un hikayesi çok hüzünlüydü.
- Tom's story was very depressing.