Interest rates have been fixed at 5%.
- Faiz oranları %5'te sabitlendi.
We fixed the price at $15.
- Biz fiyatı 15 dolarda sabitledik.
The amount of water in the planet remains constant.
- Gezegendeki su miktarı sabit kalır.
In a closed system the sum of the contained energies remains constant.
- Kapalı bir sistem içerisinde bulunan enerjilerin toplamı sabit kalır.
I still couldn't format my hard disk.
- Sabit diskime hâlâ format atamadım.
Everything flows and nothing stays still.
- Her şey akar ve hiçbir şey sabit kalmaz.
The aerial on our radio needs fixing.
- Radyomuzun anteninin sabitlenmesi gerekiyor.
There is a fixed standard in the king's principles.
- Kralın ilkelerinde sabit bir standart vardır.
I charge a flat fee of 2,000 dollars per weekend for my services.
- Ben hizmetlerim için haftalık 2.000 dolarlık sabit bir ücret talep ediyorum.
Sitting still he tried to put his best foot forward.
- Sabit bir biçimde durarak elinden gelenin en iyisini yapmaya çalıştı.
Determine the range of values of the constant k to which the quadratic inequality x² + kx - 3k > 0 holds for any real value of x.
- x bir reel sayı olmak üzere, x² + kx - 3k > 0 eşitsizliğinde k sabitinin alabileceği değer aralığını bulunuz.
We had better do away with such a fixed idea.
- Böyle bir sabit fikirden kurtulsak iyi olur.
Do people ever accuse you of being obsessive?
- İnsanlar seni hiç sabit fikirli olarak suçlar mı?
I think Tom is obsessive.
- Sanırım Tom sabit fikirli.
I'm on a fixed income.
- Ben sabit gelirliyim.