sağdan

listen to the pronunciation of sağdan
التركية - الإنجليزية
right

Take the first street to the right. - Sağdan ilk sokağa dön.

Arabic is written from right to left. - Arapça, sağdan sola doğru yazılır.

from the right
right hand
(Askeri) count off
sağ
right

Did the error occur right from the start or later on? - When? - Hata baştan sağda mı yoksa sonradan mı meydana geldi? - Ne zaman?

In America cars drive on the right side of the road. - Amerika'da arabalar yolun sağ tarafını kullanırlar.

sağ
alive

Tom escaped the gun battle alive and well. - Tom silahlı çatışmadan sağ salim kaçtı.

Is the snake alive or dead? - Yılan sağ mı yoksa ölü mü?

sağdan gidin
Go right
Sağdan gidiniz
Keep to the right
sağdan geri!
mil . Right about face!
sağdan soldan
1. from the right and from the left. 2. from here and there
sağ
abate
sağ
(Otomotiv) direction indicator
sağ
(Politika, Siyaset) the right

The rightmost lane is now under construction. - En sağdaki şerit yapım aşamasındadır.

In America cars drive on the right side of the road. - Amerika'da arabalar yolun sağ tarafını kullanırlar.

sağ
pure

The air by the sea is pure and healthy. - Deniz havası saf ve sağlıklıdır.

sağ
living

Tom drives a truck for a living. - Tom geçimini sağlamak için bir kamyon sürmektedir.

What does Tom do for a living? - Tom geçimini neyle sağlar?

sağ
able-bodied
sağ
dexter
sağ
right, (someone, something) who/which is on the right-hand side, dexter
sağ
right, the right-hand side
sağ
right hand

Tom caught the ball with his right hand. - Tom topu sağ eli ile yakaladı.

Raise your right hand. - Sağ elinizi kaldırın.

sağ
alive; sound, healthy; unadulterated, unmixed, pure katkısız
sağ
right wing

I have a right wing neighbor. - Sağ görüşlü bir komşum var.

sağ
offside
sağ
right in

If you turn right, City Hall will be right in front of you. - Belediye binası, sağa dönünce hemen karşınızda.

He turned to the right instead of turning to the left. - O, sola dönme yerine sağa döndü.

sağ
pol. rightist, right-wing
sağ
pol. right wing
sağ
hoof
sağ
whole

You're young. You have your whole life ahead of you. - Sen gençsin. Senin önünde sağlıklı bir hayat var.

All people shall have the right to maintain the minimum standards of wholesome and cultured living. - Tüm insanlar sağlıklı ve kültürlü yaşam minimum standartlarını koruma hakkına sahip olacaktır.

sağdan
المفضلات