sıvışmak

listen to the pronunciation of sıvışmak
التركية - التركية
Bulaşmak, yayılmak, sıvaşmak
Haber vermeden sessizce gidivermek, kaçmak: "Yalnız biriniz kapısını tutsun ki polis geldiğinde bir yere sıvışmış olmasın."- H. Taner
Haber vermeden, sessizce gidivermek, kaçmak
arazi olmak
sıvışma
Sıvışmak işi