Please don't run in the classroom.
- Lütfen sınıfta koşmayın.
Please don't run in the classroom.
- Lütfen sınıfta koşma.
Please don't run in the classroom.
- Lütfen sınıfta koşmayın.
Please don't run in the classroom.
- Lütfen sınıfta koşma.
What grade is your sister in?
- Kız kardeşin hangi sınıfta?
She was in the eighth grade.
- O sekizinci sınıftaydı.
The postmen sort the mail each morning.
- Postacı her sabah postaları sınıflandırır.
He finished sorting the papers.
- O, evrakları sınıflandırmayı bitirdi.
I did some extra credit work in order to pass that class.
- O sınıfı geçmek için biraz ekstra kredi çalışması yaptım.
They accused him of being in the classroom in order to cause trouble.
- Onlar onu mesele çıkarmak için sınıfta olmakla suçladılar.
Putting in place a systematic classification of our archives could be a great time saver.
- Arşivlerimizin sistematik bir sınıflandırmasını yerleştirmek büyük bir zaman tasarrufu olabilir.
Classification is not my specialty.
- Sınıflandırma benim uzmanlığım değil.
In Colombia, the population is classified into social strata ranging from one to six, one being the poorest and six being the richest.
- Kolombiya'da nüfus birden altıya kadar değişen sosyal katmanlara göre sınıflandırılır. Bir en fakir olma ve altı en zengin olma.
Criminal law, also known as penal law, involves prosecution for an act that has been classified as a crime.
- Ceza hukuku, ceza yasası olarak da bilinen, bir suç olarak sınıflandırılmış olan bir hareket için takibat gerektirir.
The class was divided into four groups.
- Sınıf dört gruba ayrıldı.
Who can run fastest in your class?
- Senin sınıfında en hızlı kim koşabilir?
Tom gave up running for class president.
- Tom sınıf başkanlığı için adaylığını koymaktan vazgeçti.
On a scale of 1 to 10, please rate your proficiency in the following languages.
- 10 a 1 ölçeğinde, lütfen aşağıdaki dillerdeki yeterliliğini sınıflandır.
Since graduation fifteen years ago I have never run into my former classmates.
- On beş yıl önceki mezuniyetten beri eski sınıf arkadaşlarımla hiç karşılaşmadım.
Form is temporary, class is permanent.
- Biçim geçici, sınıf kalıcıdır.